22 Haziran 2020 Pazartesi

Namaz Hakkında Hadisi Şerifler










Ebu’d-Derda (r.a) şöyle dedi: “Dostum Muhammed (s.a.v) bana şöyle tavsiyede bulundu. Parça parça kesilsende, yakılsanda Allah ‘a ortak koşma ve farz olan namazı bilerek terk etme. Kim ki farz olan namazı bilerek terk ederse Allah ‘ın koruması ondan uzaklaşmıştır.” (Müsned:5/238, El-Bani Sahihi ibn Mace:3529, Beyhaki)


"Cennetin anahtarı namazdır, Namazın anahtarı ise abdesttir." Tirmizi tahare hadis no 4; İmam Ahmed, Müsned hadis no: 14252; Ebu Davud Tayalisi, Müsned hadis no: 1899; Taberani, Mucemüs Sağir hadis no: 597.


"Allah temizlik olmayan namazı kabul etmez, hıyanetle kazanılan paradan verilen sadakayı da kabul etmez." Müslim, Taharet 1, (224); Tirmizi, Taharet 1


‘Allah’a itaat etmeyen kimsenin namazı yoktur. Her kim hayasızlık ve kötülüğü bırakırsa o kimse muhakkak ki namaza itaat etmiş olur.’ Taberi 25491 Abdullah B. Mübarek Kitabuz Zühd ver Rekaik s.191


"Emanete hıyanet edenin imanı yoktur. (Abdest, gusül vs. şeylerle) Temizliği olmayanın namazı yoktur. Namazı olmayanın da dini yoktur. Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir." Taberani M.E., 2292


Şu beş şey, oruç ve abdestte hayır bırakmaz: 1- Yalan, 2- Gıybet, 3- Söz taşımak, 4- Harama bakmak, 5- Yalan yere yemin. (Deylemi)


"Abdest aldıktan sonra Kadir suresini bir defa okuyan sıddîklar, iki defa okuyan şehitler, üç defa okuyan ise peygamberlerle birlikte haşrolunur." Deylemî Kenzü'l-Ummâl, V/72


"Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın" Buhârî, Vudû' 3; Müslim, Tahâret 35


- "Nehir kenarında bile abdest alıyor olsanız, suyu israf etmeyiniz.''(İbn Mace, Tahare 48)


- "Abdestli olarak uyuyan, gündüzleri oruçlu, geceleri de ibâdetle geçiren gibidir.” Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr


-"Kim, yatağa abdestli yatarsa, o gece bir melek sabaha kadar “Ya Rabbi bu kulunu affet!” diye dua eder." (Hakim)


(Misvak; ağzı temizler, görmeyi keskinleştirir, diş etlerini güçlendirir, dişleri beyazlaştırır ve çürümeyi önler, hazmı kolaylaştırır, mideye sıhhat verir, balgamı keser, hasenatı artırır. Misvak kullanan, Allahü teâlâyı razı eder, melekleri sevindirir.) [Ebu Nuaym]


Üç vakit vardır ki, Resulullah (sav) bizi o vakitlerde namaz kılmaktan veya ölülerimizi mezara gömmekten nehyetti: 1. Güneş doğmaya başladığı andan yükselinceye kadar. 2. Öğleyin güneş tepe noktasına gelince, meyledinceye kadar. 3. Güneş batmaya meyledip batıncaya kadar. Kaynak: Müslim, Müsafirin 293, (831); Ebu Davud, Cenaiz 55, (3192); Tirmizi, Cengiz 41, (1030); Nesai, Mevak


-"Hiç biriniz, güneşin doğması ve batması esnasında namaz kılmaya kalkmasın." Buhari, Mevakit 30; Müslim, Müsafirin 289, (838)


-"Sabah namazından önce kılınan iki rekat nâfile namaz dünyanın tamamından daha hayırlıdır." (Müslim, Salâtu'l-Müsâfirîn, 96)


5031- İbnu Sa'id rahimehullah anlatıyor: "Bana ulaştığına göre; Kıyamet günü, kulun ilk bakılacak ameli namazdır. Eğer namazı kabul edilirse, geri kalan amellerine bakılır. Eğer namazı kabul edilmezse diğer amellerinin hiçbirine bakılmaz." (Muvatta, Kavru's-Salat 89, (1, 173)


"Kim geceleyin uyanır ve karısını da uyandırarak beraberce iki rekat namaz kılarlarsa, Allah'ı çok zikreden erkek ve kadınlardan yazılırlar." (Ebû Davûd, Vitr, 13)


"Kulla küfür arasında namazın terki vardır." Tirmizi, İman 9, (2622); Ebu Davud, Sünnet 15, (4678)


"Kim ikindi namazını terkederse ameli boşa gider" Buhârî, Mevâkit 15, 34; Nesâî, Salât 15, (1, 236; KÜTÜB-İ SİTTE 2334


“Onlarla (kafirlerle/münafıklarla) bizim aramızdaki ahit (fark), namazdır. Her kim onu terk ederse, küfretmiş olur” (Tirmizî, İman 9; İbn Mâce, İkâme’s-Salah 77)


"Güneş doğmadan ve batmadan önce (samimiyetle) namaz kılan bir (mümin) kimse cehenneme girmeyecektir." Müslim, Mesâcid 213-214. Ebû Dâvûd, Salât 9


"Kul namazı da terketti mi, işte o zaman küfürle arasında hiçbir perde kalmamış demektir.” (Müslim, İman, 134; Ebû Davud, Sünnet, 15; Tirmizî, İman, 9; İbn Mace, İkamet, 17)


- Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir. [Taberani]


- Namazı kasten bırakanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır. İbni Mace; Ebu Nuaym


"Namazın ilk vaktinde Allah'ın rızası vardır. Son vaktinde de affı vardır." Tirmizi, Salat 127, (172)


“Üç şeyi geciktirmeyin. Vakti gelince namazı, hazır olunca cenâzeyi ve denk birini bulunca bekârı evlendirmeyi.”(Tirmizî, Salât, 13/171)


- “Namazınızın bir kısmını evlerinizde kılınız da oraları kabirlere çevirmeyiniz.” Buhârî, Salât 52, Teheccüd 37


"Ey İnsanlar! Evinizde namaz kılınız. Zira farz namaz dışındaki namazların en makbûlü, insanın evinde kıldığı namazdır." Buhârî, Ezân 81, İ`tisâm 3; Müslim, Müsâfirîn 213. İbni Mâce, İkâmet 186, 198


Hz. Ebû Katâde radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem bir hadisi kudside Allahu Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu naklediyor; “Ben ümmetine beş vakit namazı farz kıldım. Ve kendi kendime söz verdim ki, kim (benim yanıma) beş vakit namazı vaktinde kılmaya özen göstererek gelirse, onu Cennet’e koyacağım. Kim de namazlara dikkat göstermezse Benim onun için bir sözüm yoktur” ( Ebû Dâvûd)


Resulullah (salat ve selam olsun) ölünceye kadar, hiçbir namazı son vaktinde iki kere kılmış değildir. Tirmizi, Salat 127, (174)


2891 - İbnu Abbâs (Allah ondan razı olsun) demiştir ki: "Kim iki namazı özürsüz olarak cem ederse (birleştirirse) büyük günah kapılarından bir kapıya gelmiş olur." Tirmizî, Salât l38, (188).


Resulullaha, (salat ve selam olsun) "Hangi amel efdaldir?" diye sorulmuştu, şu cevabı verdi: "İlk vaktinde kılınan namaz!" Müslim, İman 137, (85); Buhari, Mevakit 5


"Sizden biri, rükü ve secdelerde belini (tam olarak) doğrultmadıkça namazı yeterli olmaz." Ebu Davud, Salat 148, (855); Tirmizi, Salat 196, (265)


Sakif hey'eti geldiği zaman, Resulullah (sav)'ın yanına indiler. Aleyhissalatu vesselam onları mescidde ağırladı, ta ki kalplerini daha bir rikkate getirip müessir olsun. Onlar (müslüman olup bey'at yapmak için) öşür alınmamasını, cihada çağrılmamalarını ve namazın kendilerine farz kılınmamasını şart koştular. Resulullah (sav): "Sizden öşür alınmasın, cihada da çağrılmayın. Ama rükusuz (namazsız) bir dinde hayır yoktur" buyurdu. Kaynak: Ebu Davud, Haraç 26, (3026)


"Ben, insanlarla Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şehâdet edip, namazı tastamam kılıp, zekâtı hakkıyla verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bunları yaptıkları zaman kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. İslam'ın gerektirdiği haklar bunların dışındadır. Onların kalplerinde gizledikleri şeylerin hesabı da Allah'a aittir." Buhârî, Îmân 17, 28, Salât 28, Zekât 1, İ'tisâm 2, 28; Müslim, Îmân 32-36.


“İslam beş esas üzerine kurulmuştur. Allah’tan başka ilah olmadığına Muhammed’in, Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucu tutmak ve Kabe’yi haccetmek.”Müslim, Buhari


Hazreti Ali radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre; şöyle dedi: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in son sözleri şöyleydi: "Namaza dikkat edin, namazı ihmal etmeyin. Ellerinizin altında bulunanlara (köle , hizmetçi veya işçi) iyi davranın." Ebu Davud 5156; İbn Mace 2698


“Gecenin sonuna doğru namaza kalkamayacağından endişe eden kimse vitir namazını gecenin baş tarafında kılsın. Gecenin sonunda kalkacağına güvenen kimse de vitir namazını gecenin sonunda kılsın. Çünkü gecenin sonunda kılınan namazda melekler de bulunduğundan vitri bu saatte kılmak daha sevaptır.” (Müslim Müsâfirîn 162 163)


"Vitir namazı haktır. Kim bunu kılmazsa bizden değildir." Bunu Efendimiz üç kere tekrar etti.'' Ebu Dâvud, Salât 337, (1419).


“Allâh, kullarına beş vakit namazı farz kılmıştır. Küçümsemeden her kim bu namazları tam kılarsa, Allâh ona kıyâmet gününde cennete koyacağına dâir kesin söz vermiş olur. Kim de onları, hafife alarak eksik bir şekilde îfâ edip gelirse, Allâh katında ona verilmiş bir söz olmaz. Dilerse onu azâblandırır, dilerse bağışlar.” (İbn-i Mâce, İkâmetü’s-salât, 194)


"İslam, Allah'a ibadet etmen, O'na hiçbir şeyi ortak koşmaman, namazı kılman, zekat vermen, Ramazan orucunu tutman, hacc etmendir. İyiliği emretmek ve kötülükten men etmek ve ev halkına selam vermen de İslam'dır. Kim bunlardan her hangi bir şeyi eksik yaparsa, o, Islam'ın bir hissesini bırakmış olur. Kim de onların hepsini terkederse, o, İslam'a sırtını dönmüş olur." Müstederik'i Hakim 53


"Çocuklarınız vazıh konuşmaya başladığı zaman onlara: "Lâ ilâhe İllallah"ı öğretin. Sonra vefat etseler de merak etmeyin. Okumaya başladıklarında ise onlara namazla emredin." Ramuz el e-hadis, 33. sayfa, 3. hadis


"Yedi yaşına geldi mi çocuğa namazı emredin, on yaşına geldi mi kılmadığı takdirde dövün." Ebu Davud, Salat 26, (494); Tirmizi, Salat 299, (407) NOT: BURADA ÖNEMLİ OLAN NAMAZ KILDIRMAKTIR. DÖVMEDEN YAPABİLİYORSANIZ ÖYLE YAPIN


- "Çocuk yedi yaşına girince, namaz kılmasını söyleyiniz." Ebu Davud


- "Sağını solundan ayırt etmeye başladığında çocuklara namaz kılmayı emredin" Ebu Davud , Salat (1/335)


2314 – İbnu Ömer (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) beni Uhud savaşı sırasında teftiş etti. O zaman ondört yaşında idim, savaşa katılmama izin vermedi. Hendek savaşı sırasında da beni gördü, o zaman ben onbeş yaşında idim, bu sefer bana (cihad) izni verdi.” Nâfi’ der ki: “Ben Ömer İbnu Abdilaziz’e uğradım, o zaman halife idi. Kendisine bu vak’ayı anlattım. Bana:“Bu (onbeş yaş) çocukla büyüğü ayıran hududdur” buyurdu. Valilerine yazarak, onbeş yaşına basanları mükellef addetmelerini, daha küçükleri âile efradından saymalarını emretti.” Buhârî, Şehâdât 18, Megazî 29, Müslim, İmâret 91, (1868); Tirmizî, Cihâd 31, (1711); Ebü Dâvud, Hudud 17, (4406, 4407); Nesâî, Talâk 20, (6,155).


“Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?” “Bu hal, dediler, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!” Aleyhissalâtu vesselâm: “İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler” buyurdu.” [Buhârî, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 282, (666); Tirmizî, Emsâl 5, (2872);


"Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokca salâtü selâm getiriniz; zira sizin salâtü selâmlarınız bana sunulur." Ebû Dâvûd, Salât 201, Vitir 26. Nesâî, Cum`a 5; İbni Mâce, İkâmet 79, Cenâiz 65


"Cuma günü bana salâvatı çok okuyun. Çünkü o gün okunan salâvatlar meşhuddur, melekler ona şahidlik ederler. Bana salâvat okuyan hiç kimse yoktur ki, o daha okumasını bitirmeden salâvatı bana ulaştırılmamış olsun." Bunun üzerine dedim ki: "Siz öldükten sonra da mı?" "Evet , öldükten sonra da. Zira Cenab-ı Hak Hazretleri toprağa, peygamberlerin cesedini çürütmeyi haram etmiştir. Allah'ın Peygamber’i her zaman diridir, rızka mazhardır." buyurdular. (bk. Ebu Davud, Salat, 207; Nesaî, cuma 5, 45; İbn Mâce, cenâiz, 65;


(Cuma namazı kılmak; köle, kadın, çocuk, hasta hariç, her müslümana farzdır.) [Ebu Davud, Hakim]


“Bazı kimseler cuma namazlarını terketmekten ya vazgeçerler veya Allah Teâlâ onların kalplerini mühürler de gafillerden olurlar.” Müslim, Cum`a 40. Nesâî, Cum`a 2; İbni Mâce, Mesâcid 17


(Özürsüz üç Cuma'yı kılmayanın kalbi mühürlenir, yani iyilik yapamaz olur.) Hakim]


Kim önemsemeyerek üç cumayı terk edecek olursa, Allah onun kalbini mühürler. Ebu Davud Salat 210, 1052


“İmam hutbe okurken, sen (yanıbaşında konuşan) arkadaşına: “Sus!” desen boş laf etmiş olursun.” (Buhârî, Cuma 36, Müslim, Cuma 11)


(Cumadan sonra, yedi defa İhlas, Felak ve Nas okuyanı, Allahü teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.) [İbni Sünni]


“Saflarınızı düz tutunuz. Omuzları bir hizaya getiriniz. Aralıkları kapayınız. Saf düzeni için elinizden tutup çeken kardeşlerinize yumuşak davranınız. Şeytanın girebileceği boşluklar bırakmayınız. Allah, safları bitişik tutanların gönlünü hoş eder. Safları bitişik tutmayanlara Allah nimetlerini lutfetmez.” (Ebû Dâvûd, Salât 93, 98)


Resulullah (sav) namazda omuzlarımıza eliyle dokunur ve: "Düzgün olun! Karışık durmayın, sonra kalblerinize de karışıklık ve ihtilaf girer. Hemen arkama, sizden akıl ve dirayet sahibi olanlar dursun. Sonra tedricen bunları takibedenler, sonra da onları takibedenler dursun" derdi. Kaynak: Müslim, Salat 122, (432); Nesai, İmamet 26, (2, 90); Ebu Davud, Salat 96, (674)


“Saflarınızı düz tutunuz. Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir.” (Buhârî, Ezân 74; Müslim, Salât 124)


“Saflarınızı düzeltiniz, yoksa Allah Teâlâ’nın aranıza düşmanlık sokacağını iyi biliniz.” (Buhârî, Ezân 71; Müslim, Salât 127)


“İmkânı olup da kurban kesmeyen namazgâhımıza yaklaşmasın” (İbn Mâce, Edâhî, 2; Ahmed b. Hanbel, II/321; Hâkim, II/422) "O hâlde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes." Kevser Suresi 2. Ayet Meali


“Kavim ve topluluğa, Allah’ın kitabını en iyi okuyan kimse imamlık eder. Eğer kıraatte eşit durumda olurlarsa, sünneti en iyi bilen imam olur. Sünneti bilmede de eşit durumda olurlarsa, daha önce hicret eden imam olur. Hicret etmede de eşit durumda olurlarsa, daha yaşlı olanı imam olur.” [Müslim rivayet etti]


İmran bin Husayn (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir insanın oturarak kıldığı namazını sordum. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Kim ayakta namaz kılarsa bu en faziletli olanıdır. Kim de oturarak kılarsa onun için ayakta kılanın yarı ecri vardır. Kim de yanı üzere yatarak kılarsa, onun için oturarak kılanın yarı ecri vardır’ buyurdu.” Buhari 1074, Ebu Davud 951, Nesei 1659, Tirmizi 371, İbnu’l-Carûd 230, Beyhaki 2/308, İbni Hibban 2513, İbni Ebi Şeybe 1/502, Ahmed 4/433


Özürlü Kimse Namaz Kılarken Secde Etmek İçin Önüne Bir Şey Koyması Caiz Değildir. Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ben kendisiyle beraber olduğum halde ashabından hasta bir adamı ziyaret etti. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanına girdiğinde adam bir ağaç parçası üzerine namaz kılıyordu. Adam secde ettiğinde alnını o ağaç parçasının üzerine koydu. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona işaret etti, adam da ağacı attı ve bir yastık aldı. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): −‘Onu bırak, eğer yere secde etmeye gücün yeterse et, yoksa ima ederek kıl. İma ettiğinde secdeni rükûundan daha eğik yap’ buyurdu.” Tabarani Mucemu’l-Kebir 13082


Özürlü Kimsenin Namazda Bağdaş Kurarak Oturması. Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i bağdaş kurmuş halde namaz kılar halde gördüm.” Nesei 1660, İbni Huzeyme 1238, Hâkim 1021


Oturarak Namaz Kılamayan Kimseler Yanı Üzere Yatarak ve İma Ederek Kılar. İmran bin Husayn (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:“Benim basur hastalığım vardı, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e namazı nasıl kılacağımı sordum? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Ayakta namaz kıl, eğer ayakta namaz kılmaya gücün yetmez ise oturarak kıl, eğer buna da gücün yetmezse yanının üzere yatarak kıl’ buyurdu.” Buhari 1117, Ebu Davud 952, Tirmizi 372, İbni Mace 1223, Darekutni 1/380, Beyhaki 2/304, Ahmed 19840, İbnu’l-Carud 231, Albânî İrva 299 Not: Bağdaş kurarak namaz kılamayan kişi, ayaklarını uzatarak namaz kılar.


"Sizden biri namaza durduğunda, yahudilerin yaptığı gibi sağa sola meyillenmesin. Azaları sükunette olsun. Zira namazda azaların sükuneti, namazın tamamlayıcı bir unsurudur." Ravi: Hazreti EbûBekir Kaynak: Ramuz el ehadis, 57. sayfa,


“Kim ezanı işittiği zaman:"Allahumme Rabbe hazihi'd-da'veti't-tamme. Vesselatil kâime ati Muhammedenil vesilete vel fazilete vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh" «Ey şu mükemmel davetin ve kılınacak namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed (s.a.v)’e “Vesîle”yi ve fazileti ver. Onu, kendisine vaad ettiğin “Makâm-ı Mahmûd”a ulaştır» diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vacip olur.” (Buhârî, Ezân, 8; Tefsîr, 17/11.


"Mescidde mal alıp satan kimseyi gördüğünüz zaman, ‘Allah kazandırmasın’ deyiniz. Mescidde yitik soruşturanı gördüğünüzde de ‘Allah sana onu buldurmasın’ deyiniz." Tirmizî, Büyû' 75. Muvatta', Sefer 92


"Bir adam mescidde yitiğini ilan etti ve: "Kim kızıl deveyi gördü?" dedi. Bunu işiten Aleyhissalatu vesselam: "Bulamaz ol! Mescidler neye yarayacaksa onun için inşa edilmiştir, (gayesinden başka maksadla kullanılamaz)!" buyurdular." Muslim, Mesacid 80, (569).


Resulullah aleyhissalatu vesselam mescidde alış-veriş yapmayı, yitik ilan edilmesini, şiir okunmasını yasakladı. Keza cuma günü namazdan önce (ilim, vaaz) halkası teşkil edilmesini de yasakladı." Ebu Davud, Salat 220, (1079); Tirmizi, Salat 240, (322); Nesai, Mesacid 22,


-"Ameli bozulan her kavim mescidlerini süslemeye yönelmiştir" [İbni Mace], Kütübü Sitte 6179


- "Mescitte gülmek, kabirde karanlıktır." [Deylemi]


Her kim sarmısak, soğan yemiş bulunursa bizden -yâhud: Mescidimizden- uzak durup evinde otursun. Buhari, İltisam:24


Her kim şu yeşillikten yânı sarımsaktan (çiğ) yediyse, mesci­dimize yaklaşmasın. Buhari Namazın Sıfatları:79


- "Sizden biriniz bir sütreye doğru namaz kılınca ona yaklaşsın ki şeytan onun namazını kesmiş olmasın" Ebu Davud, Sünen, Salat 698


- "Sizden bir kimse kıblesi ile kendi arasına birisinin girmesine mani olabilirse olsun" Ebu Davud, Sünen 3, 72


"Şu üç şeyi Allah Teala sever: İftarda acele edilmesini, sahurun geciktirilmesini ve namazda iki elden birinin diğeri üzerine koyulmasını." Taberani M.E., 7470


“Biriniz namazda tahiyyâtı bitirdiği zaman, dört şeyden Allah’a sığınarak şöyle desin: 'Allâhümme innî eûzü bike min azâbi cehennem ve min azâbi’l-kabr ve min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât ve min şerri fitneti’l-mesîhi’d-deccâl' (meali) Allah'ım, cehennem azâbından ve kabir azâbından, hayat ve ölüm fitnesinden, deccâlin fitnesine uğramaktan sana sığınırım.” (Müslim, Mesâcid 128-134; Ebû Dâvûd, Salât 149, 179; Nesâî, Sehv 64)


"Size geceleyin kalkmayı tavsiye ederim. Çünkü o, sizden önce yaşayan salihlerin adetidir; Rabbinize yakınlık (vesilesi)dir, günahlardan koruyucudur, kötülüklere kefarettir, bedenden hastalığı kovucudur" Tirmizi Daavat 112


Peygamber efendimiz, namaz kılarken sakalıyla oynayan birini görünce: “Bunun kalbi huşû içerisinde olsa idi organları da huşû içerisinde olurdu.” buyurmuştur. (Sübülü’s-selam, I, 147)


Rasûl-i Ekrem Efendimiz ashabıyla mescidde otururken Ensar’dan Hallâd bin Râfî’ adındaki bir sahabînin alelacele namaz kıldıktan sonra yanına geldiğini gördü. Onun selâmını aldıktan sonra: “-Dön ve namazını yeniden kıl, çünkü sen namaz kılmış olmadın!” buyurdu. Hallâd, bir kere daha namaz kıldı ve Peygamber Efendimizin yanına geldi. Peygamberimiz, aynı cümleleri kullanarak tekrar namaz kılmasını istedi ve bu durum üç defa tekrarlandı. Nihayet Hallâd:“-Seni hak ile gönderen Allâh’a yemin olsun ki, bundan daha güzelini yapamıyorum. Bana (doğrusunu) öğretmek ister misin?” dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- usûlüne uygun namazın nasıl kılınacağını şöyle tarif etti:“Namaz kılacağın zaman (önce) tekbir getir. Sonra Kur’ân’dan kolayına gelen yerlerden oku. Ardından rükûa git ve yeterli olduğuna kanaat getirinceye kadar (organların sâkinleşinceye kadar) bekle. Sonra tam olarak doğrul. Peşinden secdeye git ve yeterli olduğuna kanaat getirinceye kadar bekle. (Secdeden) kalktığında (belini) iyice doğrult ve yeterli olduğuna kanaat getirinceye kadar bekle. Sonra (tekrar) secdeye var ve yeterli olduğuna kanaat getirinceye kadar bekle. Sonra namazın tamamını bu şekilde kıl.” (Buhârî, Ezan, 122; Nesâî, Sehv, 67; Tirmizî, Salât, 110)


“Ey insanlar! Aranızda selâmı yayın, yemek yedirin, herkes uyurken gece namazı kılın. Böylece selâmetle cennete girin!” (İbn-i Mâce, İkamet, 174)


Ebû Ümâme (Allah ondan razı olsun) anlatıyor: "Derdi ki: "Ey Allah'ın Resûlü (salat ve selam olsun) En ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?" "Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!" diye cevap verdi." Tirmizî, Daavât 80


- "Kim kuşluk namazına devam ederse, deniz köpüğü kadar çok da olsa, Allah günahlarını affeder." Tirmizi, Salat 346


Bir adam Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e geldi ve:“–Yâ Rasûlallah! Bana (dini) öğret, ancak kısa ve öz olsun!” dedi. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v):“–Namaza kalktığında, dünyaya vedâ eden bir kimse gibi namaz kıl! Özür dilemen gereken bir sözü söyleme! İnsanların elinde bulunan şeylerden de ümidini kes!” buyurdu. (İbn-i Mâce, Zühd, 15; Ahmed, V, 412)


Enes (Allah ondan razı olsun) şöyle anlatır: “Vefâtı esnasında Resûlullah’ın (salat ve selam olsun) yanındaydık. Bize üç defa; «Namaz husûsunda Allah’tan korkun!» dedi. Sonra da şöyle buyurdu: «Emriniz altındaki insanlar hakkında Allah’tan korkun, iki zayıf hakkında Allah’tan korkun: Dul kadın ve yetim çocuk. Namaz husûsunda Allah’tan korkun!» Sonra; «Namaz, namaz…» diye tekrar etmeye başladı. (Mübârek lisanları söylemez olunca bile) rûh-i mübârekleri çıkıncaya kadar bunu içten içe tekrar ettiler. (Beyhakî, Şuab, VII, 477)


Ebu Hüreyre (ra) ya bir kadın geldi. Kokusu etrafa yayılıyordu. Ebu Hüreyre (ra) Kadına: “ Nereye gidiyorsun? Ey Allah’ın kulu!” diye sordu. Kadın:“Mescide gidiyorum” diye cevap verdi. Ebu Hüreyre (ra):“Koku süründün mü?” deyince, Kadın: “ Evet” deyince. Bunun üzerine, Ebu Hüreyre:“Öyle ise geri dön ve yıkan. Çünkü ben Resulullah (sav) in: “Kokusu etrafa yayılarak mescide giden kadının dönüp gusletmedikçe Allah hiçbir namazını kabul etmez” buyurduğunu duydum” dedi. İbn Huzeyme, Sahih hadis no: 1588.


"Bir kadın beş vakit namazını kılar, Ramazân orucunu tutar, iffetini korur, bir de kocasına itaat ederse, ona ‘Haydi ! Cennetin hangi kapısından istersen gir’ denilir." Ahmed bin Hanbel, I/191


Din bilgileri yayılınca, artık Hazret-i Peygamber hanımların cemaate gelmesini istemedi. Kendisine “Seninle namaz kılmayı seviyorum ya Resûlallah” diye arzeden Ümmü Humeyd’e, “Biliyorum. Şu var ki, kendi evinde kılacağın namaz, mescide kılacağın namazdan daha hayırlıdır. Kadınların en hayırlı mescidleri, evlerinin en tenha köşesidir” buyurdu (Müsned, İbni Hüzeyme, İbni Hibbân). Bu hanım vefatına kadar hep evinde namaz kıldı.


Hz. Peygamber, kendisine gelerek “Ey Allah’ın elçisi sizinle beraber namaz kılmayı seviyorum." diyen bir kadına şöyle cevap vermiştir:“Benimle namaz kılmayı arzu ettiğini biliyorum, ama evinin özel odanda kıldığın namaz, oturma odasında kıldığın namazdan, oturma odasında kıldığın namaz, evin salonunda kıldığından, o da kendi kavminin mescidinde kıldığın namazdan, kendi kavminin mescidinde kıldığın namaz ise benim mescidimde kıldığın namazdan daha hayırlıdır.” (bk. Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 2/34) Ayrıca Hz. Aişe, gelişen olaylar üzerine,“Hz. Peygamber, kadınların yeni yeni icad ettikleri şeyleri görseydi, İsrailoğulları kadınlarının men edildiği gibi onların camiye gelmelerini yasaklardı.” demiştir. (Buhârî, Ezan,163; Müslim, Salat, 144; Muvatta, Kıble, 15)


Ümmi Atiye (Allah ondan razı olsun): "Biz (kadınlar) Resûlullah (salat ve selam olsun) tarafından cenazeyi takip etmekten nehyolunduk (yasaklandık.) Cenaze ittiba (takip etme) bizim üzerimize farz kılınmadı." Taberanî, Sahih-i Müslim, Cild 3, Hadîs No: 34 (938)


Adetli (hayız) kadın namaz kılmaz ve oruç tutmaz


http://bunlaridusun.blogspot.com/2018/11/adetli-hayz-kadn-namaz-klmaz-ve-oruc.html


Dışarıda açık, namazda örtünen kadınlar kendinizi kandırmayın!


http://bunlaridusun.blogspot.com/2018/03/dsarda-ack-namazda-ortunen-kadnlar.html


Namaz kılmamak büyük günahtır


http://bunlaridusun.blogspot.com/2020/02/namaz-klmamak-buyuk-gunahtr.html


Namaza yeni başlayanlara tavsiyeler


http://bunlaridusun.blogspot.com/2018/07/namaza-yeni-baslayanlara-tavsiyeler.html


Namaz Surelerinin Türkçe Okunuşları ve Anlamları


http://ilahiogutler.blogspot.com/2018/09/namaz-surelerinin-turkce-okunuslar-ve.html


HUŞÛ İLE NAMAZ NASIL KILINIR?


http://ilahiogutler.blogspot.com/2016/06/husu-ile-namaz-nasil-kilinir.html





1 yorum:

  1. CASINO TABLES FOR US - 2021 - Casino Bonus Bets
    The 사다리 게임 사이트 online 카라 포커 casinos can now 스트립 포커 be downloaded and deployed rahsanduren.com for US 바카라 커뮤니티 players. The process for depositing and withdrawing funds requires a large bankroll

    YanıtlaSil